Demir eksikliği anemisi vücudunuzda yeterli demirin bulunmamasından kaynaklanan bir anemi türüdür. En sık görülen kansızlık nedeni olup tedavisi belli prensiplere uyulup uygun ilacı uygun sürede kullanmakla kolayca yapılabilir.
Demir eksikliği anemisi genellikle vücudunuzun sağlıklı alyuvar yapımı için yeterli demire sahip olmamasına bağlı olarak zaman içinde gelişir. Yeterli demir olmadığında, vücudunuz depoladığı demiri kullanmaya başlar. Kısa bir süre sonra da depolanmış demir tüketilmiş olur.
Demir eksikliği anemisi halsizlik, kendini yorgun ve bitkin hissetme, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve diğer belirtilere neden olabilir. Ağır demir eksikliği anemisi ise kalp sorunlarına, enfeksiyonlara, çocuklarda büyüme ve gelişme ile ilgili problemlere yol açabilir.
Vücudunuzda yeterli demir bulunmaması demir eksikliği anemisine neden olur. Demir düzeylerinin düşük olmasının nedeni genellikle kan kaybı, kötü beslenme veya besinlerdeki demirin emilmesinde görülen yetersizliktir.
Kan kaybettiğinizde demir de kaybediyorsunuz demektir. Vücudunuzda kaybolan demiri yerine koyacak kadar yeterli demir depolayamazsanız zamanla demir eksikliği anemisi oluşur. Kadınlarda demir düzeylerinin düşüklüğünün en sık sebepleri, menstruasyon(adet)kanamalarının uzun sürmesi, fazla olması veya rahimdeki miyom denen iyi huylu urlara bağlı kanamalardır. Doğum sırasında gerçekleşen kan kaybı da kadınlardaki azalmış demir seviyelerinin diğer bir sebebidir.
Vücudunuzdaki diğer kanamalar da demir eksikliği anemisine neden olabilir. Örneğin mide kanaması, hemoraid kanaması, idrardan kan kaybı. Bu tip kan kayıpları her zaman kendini net belli etmeyebilir ve yavaş oluşabilir. Ağır yaralanmalardan, cerrahi operasyonlardan veya sık kanbağışlarından kaynaklanan kan kayıpları da demir eksikliği anemisine neden olabilir.
En iyi demir kaynağı olan gıdalar kırmızı et, kümes hayvanları, balık, yumurta ve demirle zenginleştirilen (içine demir katılan) besinlerdir. Bu gıdaları düzenli olarak tüketmiyorsanız veya demir takviyesi almıyorsanız öte yandan demir kaybınız oluyor ise sizde demir eksikliği anemisi gelişme olasılığı daha fazladır.
Gebelik ve çocukluk gibi hayatın bazı dönemlerinde beslenmeyle yeterli demir alınsa bile demir eksikliği gelişebilir. Bunun nedeni böyle büyüme ve gelişme zamanlarında demir gereksiniminin artmasıdır.
Gıdalarla yeteri kadar demir alıyor olsanız bile bazı durumlarda barsaklarınızdan tam olarak emilemiyor olabilir.Bu durum geçirilmiş bir barsak ameliyatına veya Crohn Hastalığı, Çölyak Hastalığı gibi barsak hastalıklarına bağlı olabilir. Aynı şekilde midedeki asidi azaltan ilaçlar da demir emilimini bozabilir.
Bebekler, küçük çocuklar, büyüme çağındakiler, kadınlar ve kan kaybı olan yetişkinler demir eksikliği anemisi açısından en yüksek riske sahiptirler.
Bebeklerin ve küçük çocukların büyüyüp gelişebilmeleri için büyük miktarda demire gereksinimleri vardır. Zamanında doğmuş bebeklerin vücutlarında depolanmış bulunan demir hayatlarının ilk 4 ilâ 6 ayında tüketilir.
Uygun şekilde kullanılırsa, bebekler için demirden zenginleştirilmiş besinler veya demir takviyeleri bebeklerde ve küçük çocuklarda demir eksikliği anemisinin önlenmesine yardımcı olabilir. Çocuğunuzun beslenmesi ile ilgili olarak çocuk doktorunuzla konuşun.
Çok fazla inek sütü içen çocuklar demir eksikliği anemisi riski altında olabilirler. Süt demir açısından fakirdir, çok fazla süt alımı beslenmedeki demirden zengin gıdaların yerine geçebilir. Sütün aşırı miktarda tüketilmesi ayrıca çocuklarda demir emilimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Çocuk doğurma yaşındaki kadınlar aylık menstruasyon (âdet) kanamaları sırasında gerçekleşen kan kaybından dolayı demir eksikliği anemisi açısından daha fazla risk altındadırlar. Çocuk doğurma yaşındaki yaklaşık beş kadından birinde demir eksikliği anemisi vardır.
Hamile kadınlar da demir gereksinimleri normalden iki kat daha fazla olduğu için demir eksikliği anemisi bakımından daha yüksek risk altındadır. Artan kan hacmi ve anne karnındaki bebeğin büyümesi için fazladan demir gereklidir.
Hamile kadınların yaklaşık yarısında demir eksikliği anemisi görülür. Bu durum erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riskini artırabilir.
Tüm anemi çeşitlerinde en sık görülen belirti halsizlik ve yorgunluk hissidir. Kanda yeteri kadar hemoglobinin bulunamaması halsizliğe yol açar. Anemi ayrıca nefes darlığı; özellikle ayağa kalkıldığında baş dönmesi; baş ağrısı; ellerde veya ayaklarda soğukluk; deride, dişetlerinde ve tırnaklarda soluklaşma; ve göğüs ağrısına da neden olabilir. Yeteri sayıda hemoglobin taşıyıcı alyuvarlara sahip değilseniz kalbiniz, kanınızdaki azalan miktardaki oksijeni dolaştırabilmek için daha çok çalışmak zorunda kalır. Bu da aritmiye, kalpte üfürüme, kalp büyümesine ve hatta kalp yetmezliğine yol açabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda anemi bulguları arasında iştahsızlık, gelişme ve büyümede yavaşlama ve davranış bozuklukları, ögrenmede güçlük ve konsantrasyon bozukluğu bulunur.
Demir eksikliği anemisinin bulgu ve belirtileri durumun ağırlığına bağlıdır. Hafif-orta ağırlıktaki demir eksikliği anemisi hiçbir bulgu ve belirti vermeyebilir.
Bulgu ve belirtiler ortaya çıktığında, bunlar çok hafif olabileceği gibi oldukça şiddetli de olabilir.
Demir eksikliği anemisinde görülen bulgu ve belirtiler tüm anemi tipleri için geçerlidir.
Demir eksikliği anemisinin bulgu ve belirtileri arasında tırnaklarda kırılganlık, dilde şişme ve yaralar, ağız kenarlarında çatlaklar, dalakta büyüme ve sık enfeksiyonlara yakalanma sayılabilir. Demir eksikliği anemisi bulunan kişiler buz, toprak, kireç, kül ve boya gibi yiyecek olmayan maddelere karşı istek duyarlar. Bu duruma pika denir. Demir eksikliği anemili bazı insanlarda yorgun bacak sendromu (Restless leg syndrome-RLS) görülebilir. RLS bacakları sürekli hareket ettirme dürtüsü uyandıran bir bozukluktur.
Demir eksikliği anemisinin bazı bulgu ve belirtileri duruma yol açan nedenlerle ilgilidir. Örneğin, barsak kanaması dışkıda parlak taze kan bulunmasına ya da dışkının siyah, kahve telvesi görünümünde olmasına neden olabilir.
Demir eksikliği anemisi tanısı koymak için pek çok test ve işlem uygulanır. Bunlar tanıyı desteklemeye, nedeni bulmaya ve durumun ne denli ağır olduğunu anlamaya yardımcı olur.
Genellikle, anemi tanısında ilk yapılan test tam kan sayımıdır (hemogram olarak da adlandırılır). Hemogramda kanınızın bir çok bölümü ölçülür. Anemi için hemoglobin ve hematokrit değerlerinize bakılır. Hemoglobin, vücuda oksijen taşıyan ve alyuvarlarda bulunan demirden zengin proteindir.Hemotokrit alyuvarların kandaki hacimsel oranını belirten bir ölçüdür. Hemoglobinin veya hemotokritin düşük olması anemi belirtisidir.
Hemogramda aneminiz olduğu kesinleşirse bu duruma yol açan nedenleri araştırmak, şiddetini değerlendirmek ve en iyi tedavi yolunu bulmak için başka testler de yaptırmanız gerekebilir. Bunlardan ilki ve en önemlisiperiferik kan yayması testidir. Bu testte alyuvarlarınızve digger kan elemanlarınız mikroskop altında incelenir. Demir eksikliği anemisi olanlarda alyuvarlar normale göre daha küçük ve soluk görünür.
Bir diğer tahlil de kanınızda ve vücudunuzda bulunan demir düzeylerini ölçmek için istenen testlerdir. Bu testler vücudunuzda depolanan demirin ne kadarının kullanıldığını gösterebilir. Bu testler: Serum demiri, demir bağlama kapasitesi, Ferritin, Transferrin satürasyonudur.
Demir eksikliği anemisi tanısı konduğunda mutlaka nedenini ortaya koymak gerekir. Nedeni bulduktan sonra tedaviye başlanması en uygun davranıştır.
Demir eksikliği anemisi tedavisi altta yatan nedene ve durumun ağırlığına göre değişir. Tedavi yöntemleri arasında beslenme tarzı değişiklikleri, takviyeler, ilaçlar ve cerrahi girişimler bulunur. Ağır demir eksikliği anemisi hastanede yatarak tedavi gerektirebilir, kan nakli, demir enjeksiyonları veya damardan demir tedavisi uygulanması gerekebilir.
Demir eksikliği anemisinde tedavinin amaçları altta yatan nedeni iyileştirmek ve alyuvar, hemoglobin ile demir düzeylerini normale getirmektir.
Demir düzeylerinizi olabildiğince hızla yükseltmek için demir takviyesi almanız gerekebilir. Demir takviyeleri düşük demir düzeylerini aylar içinde düzeltebilir. Takviyeler tablet halinde veya çocuklar için damla şeklindedir. Demirin fazlası zararlı olabilir, bu nedenle demir takviyelerini sadece doktorunuzun önerdiği şekilde almanız gerekir. Demir takviyelerinin dışkının renginde koyulaşma, bulantı, midede kazınma hissi gibi mide rahatsızlıkları ve yemek borusunda yanma hissi gibi yan etkileri olabilir. Demir ayrıca kabızlık yapabilir, bu nedenle doktorunuz dışkı yumuşatıcı bir ilaç kullanmanızı da önerebilir. Demir ilaçları genellikle aç karna kullanılır. Midede kazıntı hissini bastırmak için birşeyler yenir ise hem ilacın emilimi bozulur hem de kilo alınır. Bu durum da halk arasında demir ilaçları kilo yapar diye bilinen yanlış yargıya neden olur. Demir ilaçları alım kurallarına uyduğunuz taktirde kesinlikle kilo aldırmaz.Bu nedenle doktorunuzun ilacın kullanımı ile ilgili anlattığı önerileri dikkatlice dinleyiniz.
Demir ilacı kullanırken yanlış bilinen bir diğer bilgi de çay ve kahve kullanmanın yasak olduğudur. Kesinlikle çay ya da kahve içmeniz yasak değildir. Sadece demir ilacınızı alacağınız saatlere yakın (genellikle 2 saat öncesi ve sonrası) içmemeniz gerekir.
Doktorunuz demirden zengin gıdaları daha fazla tüketmenizi isteyebilir. En iyi demir kaynakları özellikle sığır eti ve ciğer olmak üzere kırmızı ettir. Vücut kırmızı etteki demiri diğer gıdalardakine göre daha iyi emilime uğratır.Tavuk, hindi, balık ve kabuklu deniz ürünleri de iyi birer demir kaynağıdır. Etin dışında, demir kaynağı olan gıdalar arasında şunlar bulunur: Ispanak ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler, yer fıstığı, fıstık ezmesi ve badem, yumurta, bezelye, mercimek, beyaz ve kırmızı fasulye gibi kuru baklagiller, üzüm, kayısı ve şeftali gibi meyvelerin kurutulmuşları
Unutmayın! Demir takviyelerini sadece doktorunuzun onayıyla ve onun yazdığı şekilde kullanın. Vücudunuzda aşırı miktarda demir bulunması da olasıdır (demir yüklenmesi denen durum). Vücudunuzda çok fazla demir bulunması organlarınıza zarar verebilir.