HER LENF BÜYÜMESİ LENFOMA MIDIR?
Lenf Bezi Büyümesinin nedeni önemli olabilir…
Lenf bezleri, bağışıklık sistemimizin en önemli organlarından olup başlıca görevleri enfeksiyonlara karşı savaşmaktır. Lenf bezleri vücudumuzda kulak arkası ve önü, çene altı, boyun kısmı, koltuk altı, başta olmak üzere yaygın olarak dağılmış durumdadır. Lenf bezinin normalden fazla büyümesine “Lenfadenomegali”, bu büyümeye patolojik bir durum sebep oldu ise “Lenfadenopati” denir.
Lenf bezlerini büyüten hastalıklar ve durumlar oldukça çeşitlidir...
Virüslere, bakterilere veya parazitlere bağlı bir enfeksiyon, bir abse, bir aşı reaksiyonu, bağ dokusu hastalığı gibi durumlar lenf bezi büyümesine sebep olabileceği gibi bir kanserin metastazı, lenf bezi kanseri dediğimiz lenfomalar veya lösemiler (özellikle akut ve kronik lenfositer lösemiler) de sebep olabilir.
Lenf bezi büyümesine neden olan ve hematolojik hastalıkların başında gelen Lenfoma , genel olarak Hodgkin ve Hodgkin dışı (Non-Hodgkin) lenfoma olarak iki gruba ayrılır. Ancak onlarca değişik alt tipi de mevcuttur. Tam olarak sebebini bilemediğimiz bu hastalıklarda bazı viral enfeksiyonlar (özellikle EBV ve HIV gibi) ve çevresel faktörler suçlanmaktadır.
Her Lenf bezi büyümesi de Lenfoma değildir!
Tabi ki her lenf bezi büyümesi lenfoma değildir. Lenfoma akla getirilebilecek önemli hematolojik hastalıklardan sadece birisidir. Bu nokta önemli, zira her lenf bezi büyümesi olan kişi kendini hemen bir lenfoma hastası olarak görüp paniğe kapılmamalıdır. Ancak şunu da ihmal etmemeli; lenf bezi büyümelerine özellikle eşlik eden bulgu ve belirtiler olması durumunda ciddi olarak ele alınmalı ve değerlendirilmelidir.
Lenfomanın kendine özgü çok belirgin belirtileri olmasa da özellikle lenf bezi büyümesine sebebi bilinmeyen Ateş, kıyafet değiştirecek kadar Gece Terlemesi, açıklanamayan Kilo Kaybı, ağrısız ve çok sayıda lenf bezi büyümesi, artan düzeyde halsizlik-yorgunluk, nefes darlığı, karında şişkinlik-dolgunluk hissi, çabuk doyma, kaşıntı gibi şikayetlerden bir kısmı eşlik ediyorsa dikkatli olunmalıdır. Bir hematoloji uzmanına başvurmakta fayda vardır.
Kemik iliği ve Lenf bezi biyopsisi gerekebilir…
Lenf bezi büyüklüğü olan kişide muayeneye ek olarak yapılacak tetkiklerle tanıya ulaşmak mümkündür. Bu testlerin en önemlileri Periferik kan yayması dediğimiz mikroskop altında kan hücrelerinin incelenmesidir. Bu yöntemle bazı enfeksiyonların, akut veya kronik lösemilerin ipuçlarını elde etmek mümkündür. Virüs-bakteri-parazit testleri, bağ dokusu hastalıklarının testleri, ultrason ve gerektiğinde bilgisayarlı tomografi gibi laboratuvar değerlendirmeleri bizlere sebebe yönelik ipuçları vermektedir. Bazen kemik iliği biyopsisi ve eğer kuşkulu bir lenf bezinden bahsediyorsak Lenf Bezi biyopsisi kesin tanı için yapılması gereken işlemler olmaktadır.
Tanıda geç kalmamak önemli…
Birçok kanserde olduğu gibi hematolojik kanserlerde de (lenfoma, lösemi gibi) erken tanı ile erken evrede yakalanan hastalıklarda tedaviye yanıt alma olasılığı çok daha yüksektir. Hatta erken evre lenfomalarda çok daha az sayıda kemoterapi kürü ve radyoterapi ile hastalığı ortadan kaldırmak bile mümkün olabilmektedir. İleri evrede ise kemoterapi sayısı artmakta ve bazı lenfoma alt tiplerinde kök hücre nakli seçeneği de gündeme gelmektedir.
Ama şunu kesin biliyoruz ki; son yıllarda özellikle yazılı ve görsel medyanın yarattığı farkındalık nedeniyle erken teşhis oranlarının artması, gelişmiş teknolojik tanı imkanlarının yaygınlaşması, halk arasında “Akıllı ilaç” olarak bilinen hedefe yönelik, kemoterapi dışı tedavi imkanları sayesinde günümüz koşullarında lösemi ve lenfomalarda daha fazla hastanın hayatına dokunabilmekteyiz. Ve bir çok hastanın hayatının kurtulduğunu biliyoruz.
Unutmayın; en değerli varlığınız, sağlığınız…
Prof. Dr. Fahri ŞAHİN